DADA-DADAİSM
HANNAH HÖCH CUT WİTH THE
BEER-BELLY CULTURAL EPOTCH IN GERMANY 1919
"Aynanın altındaki çeşme bir şişeye açılmaktadır.
Aynaya baktığınızda ise kendinizi görürsünüz, akan siz misiniz zaman mı, çünkü sizde değişmektesiniz her saniye her zaman.
" İşte böyle yaşayan bir eseri üretebilecek akım Dadaizm.
BEER-BELLY CULTURAL EPOTCH IN GERMANY 1919
"Aynanın altındaki çeşme bir şişeye açılmaktadır.
Aynaya baktığınızda ise kendinizi görürsünüz, akan siz misiniz zaman mı, çünkü sizde değişmektesiniz her saniye her zaman.
" İşte böyle yaşayan bir eseri üretebilecek akım Dadaizm.
Dada, 1916'da Zürih'de doğmuş olan bir sanat akımıdır.
I. Dünya Savaşı'nın katliamlarına ve budalalığına duyulan nefretten doğan bu hareket, şok etkisi yaratan taktiklerle ve alay ederek, teknolojik ilerlemeye körü körüne bağlanmanın yüzeyselliğini, Avrupa toplumunun yozlaşmasını, savaş, toplum, gelenek, din ve sanat gibi tüm yerleşik değerleri protesto etmekteydi.
Dada hareketi yaratıcı sanatı canlandırma amacıyla yeni deneysel ifade formları bulmak için çaba göstermiştir.
Savaşın bitmesinden sonra 1918'de Dada hareketi Almanya'ya sıçradı ve burada aşırı sağın yükselen militer ve milliyetçi politikalarına bir çeşit karşı duruş halini aldı.
Dada hareketinin bir diğer önemli özelliği, sürrealizmin önünü açması ve hatta temellerini atmasıdır.
Dada hareketinin içinde yer alan pek çok sanatçı daha sonraları sürrealist hareket içinde etkili olmuştur.
COVER OF
ANNA BLUME DİCHTUNGEN 1919
ANNA BLUME DİCHTUNGEN 1919
’İnsanın anlamsızlık (Unsinn) üzerine kurduğu mantıksal zincir yerine, mantıksal bağı bulunmayan anlamdışılık (Ohne-Sinn) konmalıdır.
’ Dada, sanata karşı doğanın yanındadır. Dada'ya göre doğada anlam yoktu, öyleyse sanatta da anlam olmamalıydı.
Ancak Dadaistler her ne kadar sanata karşı olduklarını, geleneği reddettiklerini ve sadece yozlaşmış bir toplumla alay edip aşağıladıklarını ifade etmiş olsalar da ortaya koydukları çalışmalarla, fütürizmin görsel alfabesini zenginleştirmişlerdir.
Kural ve dogmalardan kurtulmak sanatçıyı kendi gerçeğine daha çok yaklaştırmıştır.
Şans eseri olarak bilinçsizce yapılanın etkinliği anlaşılınca, Dadaistler kendiliğinden (spontane) olanı planlı davranışlarla birleştirmenin yollarını aramışlar; bu sentez sayesinde tipografi geleneksel kısıtlamalardan kurtulmuştur.
Dada aynı zamanda, harf biçimlerini Kübizm kavramına uyan fonetik semboller olarak değil, görsel biçimler olarak kullanmıştır.
Bu tartışmanın sebebi, Dadaist sanatçıların genel olarak Sanat konusunda fazlasıyla eleştirel olmalarıdır.
‘Yüksek ve güzel’ olduğu düşünülen Sanat'ı üreten ve ona tapan toplumla, I. Dünya Savaşı'na sebep olan toplum ne de olsa aynı toplumdur.
1916'da sanat aşığı olmak, Dadaistler için, katışıksız ikiyüzlülük demekti.
Dadaistlere göre “Sanat” dolaylı yoldan da olsa suçluydu.
Raoul Haussman Mechanischer kopf 1920
Daha da kötüsü, eğer Alman erkekleri, Fransızları ve Rusları süngüleriyle şişlemeye, sırt çantalarında Goethe'nin kitabıyla gidiyorlarsa, bunu, Sanat insanlığı aptal yerine koyduğu, insanların dünyayı olduğundan daha güzel bir yer olarak görmelerine sebep olduğu için yapıyorlardı.
İşte, Dadaistleri en çok kızdıran ve radikal ifade yollarına iten de buydu.
Dada, yerleşik sosyal estetiğe acımasızca bu yüzden saldırmıştır.
Güzelliğin, simetrinin ve anlamın bozguna uğratılması ve geleneksel malzemelerin reddedilmesi Dada'nın başlıca özellikleriydi. Bütün bunlar Dada için, insanlığı toplu cinayete sürükleme kapasitesi olan bir sosyal ritmin bozulmasıydı .
Dada'nın hemen hemen her şeyi inkar etmesi, yeni ve güçlü iletişim yöntemleri yaratmış; bunlar şiirde yeni biçimlerin kullanılması, görsel iletişimde ise kolaj ve fotomontaj gibi teknikler olmuştur.
Bu tekniklerde, resimli dergilerden, eski mektuplardan, basın ilanı ve etiketlerden kesilen fotoğraflar yeni bir düzenlemeyle yapıştırılmış ve birbiriyle ilgisi olmayan bu resim ve işaret parçalarından, yeni anlamlar yaratan bağlantıların kurulduğu, genellikle kışkırtıcı nitelikte düzenlemeler oluşturulmuştur.
Raoul Haussman ABCD
a photomontage from 1923-1924
Gelenekleşmiş sanat yasalarından ve pozitivist önermelerden bağımsız olarak, mantık dışı ve saçma olanı öne çıkaran, natüralist ve gerçekçi sanat kuramlarının öz, biçim ve dil anlayışlarını hiçe sayan ‘Dada’ akımı, bu yönleriyle bir yandan fütürizm akımı ile yakınlık gösterirken, öte yandan ‘Gerçeküstücülük’ e zemin hazırlamış oluyordu.
Sürrealizmin ortaya çıkması için sosyal bir background koşulu yoktur.
Oysa dadaizm, sosyal koşullar olmadan varolamaz.
Sürrealizm, sanatın her dalına (müzik ve az da olsa mimari dışında) yayılmıştır.
Oysa dadaizm, sadece ‘topluma’ yayılmıştır. Çünkü bazen de eylem şeklindedir.
Sergiden sonra, sergilenmiş bütün eserlerin topluca imha edilmesi gibi.
Amaç; mantıksal düzene alternatif yaratmak ve mantık dışı bir düzen oluşturmak yoluyla yeni bir gerçekliğe ulaşmak.
Dadaizm öldü, yaşasın dadaizm!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder