Neo-Empresyonizm
1886'da Empresyonizm'den esinlenen yeni bir sanat kuramı ortaya atıldı.
“Neo-Empreyonist” harekete mensup bu sanatçılar grubu, Monet ve arkadaşlarının kuramlarını reddetmiyorlardı.
Tersine, Empresyonizm'in bıraktığı yerden devam etmek istiyorlardı.
Bununla birlikte onların resimdeki rastlantısal tutumlarını ve salt içgüdüsel sanat anlayışlarını bütünüyle kabul etmiyorlardı.
Neo-Empresyonistler, kesin kurallardan ve ilkelerden kurulu akla dayanan bir yöntemi savundular.
Tam anlamıyla yenilikçi olmalarına rağmen, geleneksel olana inanıyorlardı ve Delacroix'den kuvvetle etkilenmişlerdi.
Kuramlarının sözcüsü olan Signac, 1899'da La Revise Blanche'da çıkan “D' Eugéné Delacroix au Néo-Impressionisme” adlı makalesinde, bu yeni akımın kaynaklarının, amaçlarının ve ilkelerinin açık bir dökümünü yapmıştır.
Signac, makalesinde iki sözcüğü birbiriyle kıyaslamaktadır.
Bunlar, gerçek bir sanat kuramı olan “divisionnisme” (bölmecilik) ile, az veya çok Bizans mozaiklerinden esinlenmiş bir teknik olan “pointillisme” (noktacılık)dır.
Tam karşılığı "Yeni Empresyonizm" olan bu akım, Empresyonizmin bir devamı ve bir kolu olarak kabul edilmelidir.
Şu, farkla ki, güneş ışığını inceden inceye serbestçe bir teknik ve duygunun rol aldığı bir coşkunlukla canlandıran Empresyonistlerin bu tutumuna karşılık, puantizm (Neo-Empresyonizm) daha rasyonel, daha bilimsel motorlarla uygulamış, renkleri, şaşmaz bir kesinliğe vurarak, yan yana gelmiş küçük kareler -dikdörtgenler- halinde tuval üstüne sıralamıştı
Noktacıların temelde vurguladıkları şey, bilimsel metotlarla renk karışımını uygulamaktır.
Bundan amaç, göz yolu ile renk karışımını sağlamaktır.
Bu akımın sanatçıları, renkleri paletlerinde karıştırmayıp direk tuval üzerinde noktalar halinde koyarak çalışıyorlardı.
Bu akım, bundan dolayı "noktacılık" olarak anılmaktadır.
Dilimizde puantizm, puvantizm olarak da geçer.
Bu akımın sanatçıları renkleri paletlerinde karıştırarak tuvale sürmüyorlar;
onun yerine, karışımını yapacağı renkleri, tuval üzerine yan yana küçük noktalar halinde koyarak, bu etkiyi sağlıyorlardı.
Örneğin mavi ve sarı renkleri, küçük noktalar ya da kareler halinde yan yana sürüldüğünde, uzaktan yeşil görünür.
Gözün bu aldanışı, renklerde titreşim yaptığı için, resimde hoş bir görünüm sağlar.
Puantizmin büyük buluşu bu idi: Renkleri, nokta yada kare olarak birbirine karıştırmadan tuvale koymak, bu suretle Empresyonizmin resim sanatına kazandırdığı parlaklığı, şeffaflığı bir kat daha arttırmak
TEMEL İLKELERİ
BAŞLICA TEMSİLCİLERİ
Georges Seurat (1859-1891)
Paul Signac (1863 -1935)
Henri Edmond Cross (1856-1910)
Charles Agrand (1854-1926)
Albert Dubois-Pillet (1845-1890)
Theo Van Rysselberge (1862-1923)
Maximilien Luce (1858-1941)
Lucie Cousturier (1870-1925).[7]
NAZIM ZİYA GÜRAN Göksu'da Gezinti 1909 |
Tam anlamıyla yenilikçi olmalarına rağmen, geleneksel olana inanıyorlardı ve Delacroix'den kuvvetle etkilenmişlerdi.
Kuramlarının sözcüsü olan Signac, 1899'da La Revise Blanche'da çıkan “D' Eugéné Delacroix au Néo-Impressionisme” adlı makalesinde, bu yeni akımın kaynaklarının, amaçlarının ve ilkelerinin açık bir dökümünü yapmıştır.
Signac, makalesinde iki sözcüğü birbiriyle kıyaslamaktadır.
Bunlar, gerçek bir sanat kuramı olan “divisionnisme” (bölmecilik) ile, az veya çok Bizans mozaiklerinden esinlenmiş bir teknik olan “pointillisme” (noktacılık)dır.
![]() |
Pazar PAUL SİGNAC 1889-1990 |
Şu, farkla ki, güneş ışığını inceden inceye serbestçe bir teknik ve duygunun rol aldığı bir coşkunlukla canlandıran Empresyonistlerin bu tutumuna karşılık, puantizm (Neo-Empresyonizm) daha rasyonel, daha bilimsel motorlarla uygulamış, renkleri, şaşmaz bir kesinliğe vurarak, yan yana gelmiş küçük kareler -dikdörtgenler- halinde tuval üstüne sıralamıştı
Bundan amaç, göz yolu ile renk karışımını sağlamaktır.
Bu akımın sanatçıları, renkleri paletlerinde karıştırmayıp direk tuval üzerinde noktalar halinde koyarak çalışıyorlardı.
Bu akım, bundan dolayı "noktacılık" olarak anılmaktadır.
Dilimizde puantizm, puvantizm olarak da geçer.
![]() |
Grande Jatte Adası'nda Bir Pazar Öğleden Sonrası GEORGES SEURAT 1884-1886 |
onun yerine, karışımını yapacağı renkleri, tuval üzerine yan yana küçük noktalar halinde koyarak, bu etkiyi sağlıyorlardı.
Örneğin mavi ve sarı renkleri, küçük noktalar ya da kareler halinde yan yana sürüldüğünde, uzaktan yeşil görünür.
Gözün bu aldanışı, renklerde titreşim yaptığı için, resimde hoş bir görünüm sağlar.
Puantizmin büyük buluşu bu idi: Renkleri, nokta yada kare olarak birbirine karıştırmadan tuvale koymak, bu suretle Empresyonizmin resim sanatına kazandırdığı parlaklığı, şeffaflığı bir kat daha arttırmak
![]() |
Adam Yıkama MAXİMİLİEN LUCE 1858-1941 |
1.Ressam resim yaparken tüm duygularını bırakacak
2.Tablosuna sabırla, belli bir forma göre ve ışık kanunlarına göre noktalar koyacak.
3.Varlık yok: Tablo noktalardan oluşuyor.
4.Noktalarla ortaya çıkan varlık aslında zihinsel belli kurallara göre oluşmuştur.Bu nedenle tablo o matematik kurallara göre kurulmalı
![]() |
Bir Kilit İle Peyzaj ALBERT DUBOİS-PİLLET 1885 |
BAŞLICA TEMSİLCİLERİ
Georges Seurat (1859-1891)
Paul Signac (1863 -1935)
Henri Edmond Cross (1856-1910)
Charles Agrand (1854-1926)
Albert Dubois-Pillet (1845-1890)
Theo Van Rysselberge (1862-1923)
Maximilien Luce (1858-1941)
Lucie Cousturier (1870-1925).[7]